Hars
Türkmencenin Açıklamalı Sözlüğü (Kyýasowa, 2016)
hars
: hars urmak bir zadyň ugrunda alakjamak, jan çekmek; howlukmaç hereket etmek.
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
hars
vurma, çırpma, tempo tutma [Buradaki tempo tutma eylemi, el ayalarını bir birine çırparak veya sert ve yassı tahtacıkları bir birine vurarak yapılan bir tempodur]. ~ kalak: tempo tutma tahtacığı, ~ urmak: tempo tutmak, men kobuz soğayım, siz ~ uruğuz: ben mızıka çalayım, siz tempo tutunuz, ~ kaña: tempo tutma tahtası [kalınca ve düzgün bir tahta insanın göbek hizasına gelecek şekilde iki ucundan asılır ve tempocular ellerine birer tahtacık alarak asılı tahtaya aynı anda vurmak suretiyle tempo tutarlar], ~ Kafkaz muzıkanı ayrılmağan kesegidi: hars, Kafkas müziğinin ayrılmaz bir parçasıdır, ~ uruğuz, caşla! Tempo tutun gençler! İy marca ~! Hey dost tempo!