Börü
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
börü
1. kurt (yırtıcı hayvan) ; börü atar cigitti börkünön taanı ats. : kurt avcısı olan yiğiti kalpağından tanı; coo börüsü : cesur, cesaretli; börü catış : bir cilt hastalığının adıdır; kök börü : tekeyi çekişmek suretiyle yarış, koşu; (harfiyen: boz kurt) ; 2. bahadırın müsbet sıfatlarından biri idi (krş. karışkır) .
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
börü
kurt, börü. Kançık ~: dişi kurt, kart ~: yaşlı kurt, ~ küçük: kurt eniği, ~ ız: kurt izi, ~ avuz: kurt ağzı, ~ avuz baylamak: kurdun ağzını bağlamak ( bir hayvan veya sürü kaybolup gece dışarıda kalırsa, kurt yemesin diye islami motifler de karışmış bir mecusi dua yapılır: bir makas alınır, “ Elem-Neşrahleke” suresi okunarak, her ayetin bitiminde bir kere üflenir ve sonunda bir iple makasın ağzı sıkıca bağlanır. Riivayete göre kurt hayvana rastlasa bile ağzı kilitlenir ve yiyemezmiş), ~ oyun: kurt oyunu (çocuklar tarafndan oynanır. Çocuk grubunun en güçlü kuvvetli olanı kurt , en büyüğü çoban, birkaç tanesi köpek, kalanları da sürüyü teşkil eden koyun rolü üstlenirler. Kurt zekice manevralarla sürüye yaklaşıp koyunlardan birini kaçırmaya çalışır, köpekler ile çoban da ona karşı koyarlar. Genellikle gece oynanan çok zevkli ve heyecanlı bir oyundur), ~ ot: kurt zehiri, ~ ton: kurt kürkü, ~nü bir közü aç bir közü tok(d): kurdun bir gözü aç bir gözü tok, ~ boranlı keçe çabar (as.): kurt fırtınalı gece saldırır, ~da honşu koşha çapmaydı (as.): kurt komşu sürüye saldırmaz, ~ kesi azığın kesi tabar (as): kurt kendi azığını kendi bulur, ~ koynu ala tebrebe tamğasına karamaydı(as.): kurt koyunu kapmaya başlarsa damgasına bakmaz, ~ge koylanı amanat etgença (d): kurda koyunları emanet etmiş gibi, ~den korkğan mal ösdürmez (as.): kurtdan korkan hayvan üretmez, ~ tügün taşlasa da kılığın taşlamaz(as): kurt tüyünü atsa da huyunu atmaz, aşasa aşamasa da ~nü avzu kan(as.): yese yemese de kurdun ağzı kan.