Big
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
big /bˌɪblɪəmˈeɪniə/
1. büyük, iri, kocaman, cüsseli
2. gebe
3. büyümüş
4. mühim, etkili
5. yüksek ruhlu, a1i
6. yuksek (ses) Big Ben ingiliz parlamento binasındaki büyük saat ve çanı. Big Brother diktatör. big business büyük sermayeli ticaret. big game büyük av
7. ağır ve tehlikeli teşebbüs. big-hearted eli açık, mükrim. big shot, big wheel (argo) kodaman, ekabir. big tree Kaliforniya'da bulunan sekoya ağacı, (bot.) Sequoia Washingtoniana. big with gebe, yüklü. bigness büyüklük, kocamanlık.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
big
büyük
yeke
iri
kocaman
önemli
popüler
ünlü
büyük
Son arananlar:
- pıs,
- near,
- oxşadılmaq,
- dooron,
- sünggüch,
- tavtologiya,
- buşukma,
- tamga,
- tapçı,
- tüñür,
- altyazı,
- Yığışdırmaq,
- tapdalanmaq,
- karoser,
- komplektləşdirmə,
- binder,
- hossar,
- meken,
- indiyəcən,
- çapkıt,
- tatuulaş,
- Big