Aytmak
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
aytmak
söylemek, demek, anlatmak, söz vermek. Salam ~: selam söylemek, atın ~: adını söylemek, aytırın ~: söyleyeceğini söylemek, artha aytırın alğa aytadı: sonra söyleyeceğini önce söylüyor, boş ~: boş söylemek, balta bıla üzgença ~: baltayla koparır gibi söylemek, burdurub ~: değiştirip söylemek, ötürük ~: yalan söylemek, katı ~: sıkı söylemek, türkça ~: türkçe söylemek, kertisin ~: gerçeği söylemek, cır ~: şarkı söylemek, tavruh ~: hikâye anlatmak, hapar ~: haber söylemek, elber comak ~: bilmece sormak, comak ~: masal anlatmak, kıshası bıla ~: kestirmeden söylemek, nazmuda ~: manzumede anlatmak, mağanasın ~: manasını söylemek, aldab ~: yalan söylemek, ariv ~: güzel söylemek, birin koyub birin ~: birini bırakıp birini söylemek, boluşlusun ~: olduğu gibi anlatmak, izlegenin ~: istediğini söylemek, keleçilik ~: dünürlük yapmak, kaytarıb ~: döndürüp söylemek, tekrar söylemek, kuvanıb ~: sevinerek söylemek, mahtab ~: överek anlatmak, sögüb ~: kötüleyerek anlatmak, sınab körgenin ~: görüp sınadığını söylemek, tab ~: uygun söylemek, münasib söylemek, çöbnü terek etib ~: çöpü mertek yapıp söylemek, ışanıb ~: güvenerek söylemek, ülgüge ~: misal olarak söylemek, aytıb boşamağa koy: söyleyip bitirmeye müsade et, aytmay koyarğa tebregendi: söylemeden bırakmaya başladı (galiba söylemeyecek), sözümü artha salmay aytayım: sözümü saklamadan söyleyim, aytırıñı bileme: söyleyeceğini biliyorum, cuk aytırğa kerekdi: bir şey söylemek lazım, men da anı aytama: ben de aynı şeyi (onu) söylüyorum, anı berirge aythandı: onu vermeye söz verdi, tölerge aytadı: ödemeye söz veriyor, anı işin eteriñi aythansa: onun işini yapacağına söz vermişsin, aytmağanı kalmadı: demediği kalmadı, aythan a tınçdı: söylemesi kolay, aytıb aytalmazça bir iş bolğandı: sözle anlatılamıyacak bir hadise olmuş, aytıb añılatırğa kerekdi: söyleyip anlatmak lazım, aytıb eşitilmegen: söylenip işitilmeyen, Allah aytsa: inşallah, söz aytır madarıñ cokdu: söz söyliyecek imkânın yok, men aythan esiñde bolsun: benim söylediğim aklında olsun, menden alağa salam aytırsa: benden onlara selam söylersin, saña aytama!: sana söylüyorum!, ol aythanña karama: onun dediğine bakma, toba, aytdım ese kaytdım: tövbe, dedimse sözümü geri aldım, aytma cuvuğuña, aytır cuvuğuna: söyleme akrabana, söyler akrabasına=söyleme dostuna, söyler dostuna (a.s.), aytırğa uyalmağan, eterge da uyalmaz: söylemeye utanmayan, yapmaya da utanmaz (a.s.), aytırın bilmegen, anasına aman aytdırır: söyleyeceğini bilmeyen anasına kötü söz söyletir (a.s.).