ANGLE
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
angle /ˈeɪndʒəl/
1. olta ile balık avlamak. angler olta ile balık tutan kimse
2. başka balıkları yutan büyük ağızlı ve boynuzlu bir çeşit balık, fenerbalığı, (zool.) Lophius piscatorius.
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
angle /andʒˈɛlɪkə/
1. açı, zaviye
2. sivri köşe
3. görüş açısı
4. vecih, cihet, safha
5. (argo) kâr. angle of incidence gelme açısı. angle of reflection yansıma açısı. angle of vision görüş açısı. acute angle dar açı. adjacent angles bitişik açılar. aIternate angles iç veya dış ters açılar. critical angle en küçük kırılma açısı
6. (hav.) zor iniş açısı. drift angle (den.) (hav.) akıntı açısı. abtuse angle geniş açı. plane angle düzlem açı. right angle dik açı. spherical angle küresel açı. angled açılı, zaviyeli, köşeli.
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
angle /ˈandʒɛləs/
1. köşeler yaparak dönmek, viraj almak
2. (k.dili) ima yoluyla bir şeyi veya fikri öne sürmek
3. el altından soruşturmak. angle iron köşebent demiri.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
angle
açı
değişken
maymun iştahlı