şorka
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
şorka
(şorğa) 1. Şelale, çağlayan, çavlan. Tav suvla ~la etip ağadıla: dağ suları şelaler meydana getirerek akıyorlar, Kobannı ~ların körgenmise: Kuban’ın şelalelerini gördün mü? 2. Sağnak, sel. ~ cañur kuyadı: sağnak yağmur atıştırıyor, katı cañur bıla birgeley suv ~la kopdula: sert yağmurla birlikte sel suları harekete geçtiler; 3. Huni. Böşkege suvnu şorka salıp kuyuğuz: suyu fıçıya huni yerleştirerek doldurunuz, ~çık: küçük huni.