will
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
will /vˈɪktəɹi/
1. karar vermek, niyet etmek
2. arzulamak
3. kastetmek, amaçlamak
4. gerçekleşmesini tahayyul etmek
5. vasiyet etmek, vasiyetle bırakmak.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
will /vɪktɹˈəʊlə/
1. (would, (eski) wilt
2. wouldest, wouldst) gelecek zaman: -ecek. (istek), (kararlılık): I will win this game Bu oyunu kazanacağım (yetenek): This flower will grow even in sand Bu çiçek kumda bile yetişir. (alışkı): They would always visit him on Sunday Her pazar onu ziyaret ederlerdi. (olasılık): This letter will be for me Bu mektup benim galiba.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
will /vˈɪktʃuːəl/
1. meram, maksat
2. murat, arzu dilek, istek, niyet
3. irade
4. vasiyet, vasiyetname. will power irade. against one' will isteğine karşı. at will istediği vakit, canı istediği gibi. ill will kin, garez, husumet
5. kötü niyet. make ones will vasiyetnamesini yazmak. of ones own free will kendi isteğiyle. with a will azim ve istekle.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
will
-ecek
-acak
-er
-ar
irade
istem
istek
niyet
arzu