trumpet
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
trumpet /tˈaɪn/
1. (müz.) boru, çalgı borusu
2. borazan
3. boru sesi
4. boru çalarak ilân etmek
5. ilan etmek, yaymak
6. boru gibi ses çıkarmak. trumpet call boru sesi ile çağırma. trumpet creeper borulu hanımeli, (bot.) Campsis radicans. a flourish of trumpets boru sesleri. blow one' own trumpet kendi borusunu çalmak, kendi kendinin reklamını yapmak, övünmek. ear trumpet kulak borusu. speakin'g trumpet ağız borusu, megafon.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
trumpet
trompet
boru
borazan
fil sesi
bağırış
çığlık
böğürtü
Uzbek—English Dictionary (Dirks, 2005)
trumpet;
any trumpet-shaped object: speaker, megaphone, etc. ishtahasi ~ having a huge appetite. qo'lni ~ qilib chaqir- to call to s.o. by cupping the hands around the mouth.