turklehceleri.org

teli

Kyrgyz—Turkish Dictionary

teli

I. 1. bu bir hastalıktır, ki bunun neticesinde göğde iğrilir ( başlıca atlarda) ; teli coru çaldıbı. emine boldung Maaniker? folk. : sana ne oldu Maniker (at) yoksa teli hastalığiyle mi hastalandın? ; 2. deli, aklını oynatmış;3. = temteñ.

Kyrgyz—Turkish Dictionary

teli-

II. hayvan yavrusunu başka bir anneye katmak.

Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)

teli

deli, mecnun. ~ bolmak: delirmek, çiy ~: zır deli, ~ akıl: delicesine bir fikir, deli aklı, ~ caş: deli oğlan, ~ onov: delice karar, ~ oyum: delicesine bir düşünce, ~ge sanamak: deli yerine koymak, ~ ~ söleşme: deli deli konuşma, ol ~ tüldü, oburdu: o deli değil kurnaz, kesin ~ meli eterge küreşedi: kendini deli dolu yapmaya uğraşıyor, ~ etmek: deli etmek, delirtmek, bıla meni ~ etip boşadıla: bunlar beni tamamen delirttiler, ~ avruv: tifüs hastalığı, ~ küçük (zoo): tırtıl, ~ñe söleşme: manyakça konuşma, delice konuşma, ~ batır: deli cesur, ~den da çığar bir akıllı söz (as.): deliden de bir akıllı söz çıkabilir, ~ge cuvuk az (d): delinin akrabası az olur, ~ kesi aytıp kesi külür (as): deli kendi söyler kendi güler, ~ni sorğanına akıllı cuvap etalmaz (as.): delinin sorusuna akıllı cevap bulamaz, ~ge töre cok (d): deliye kanun işlemez, ~ kopsa toy buzar (d): deli kalkarsa toyu (düğünü) bozar, ~den tuvra hapar (d): deliden doğru haber, ~ külüp serilmez (d): deli gülüp durulmaz.


Last searches: