söllenmek
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
söllenmek
azalmak, hafiflemek, yavaşlamak, tavsamak. Cel bir kesek söllendi: rüzgâr biraz hafifledi, sağışlarım endi söllenñendile: düşüncelerim artık tavsadı, ot söllendi: ateş azaldı.
azalmak, hafiflemek, yavaşlamak, tavsamak. Cel bir kesek söllendi: rüzgâr biraz hafifledi, sağışlarım endi söllenñendile: düşüncelerim artık tavsadı, ot söllendi: ateş azaldı.