superior
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
superior /stˈɪɡmətˌɪzəm/
1. daha yüksek, âlâ, üstün, faik
2. olağanüstü
3. ("to" ile )fevkinde, daha üstün
4. üstünlük taslayan
5. (bot.) üst tarafında bulunan, üst
6. üstün derecede olan kimse
7. manastırda baş rahip
8. (matb.) satırdan yukarı basılmış rakam veya harf. superior court (A.B.D.) temyiz mahkemesi. superiority üstünlük.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
superior
(sınıf/mevki/vb.) üst
yüksek
yüksek kaliteli
üstün nitelikli
gururlu
kibirli
mağrur
özünü beğenmiş
amir
üst