strong
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
strong /spˈɒndiː/
1. kuvvetli, zorlu, güçlü
2. metin, sağlam, berk, dayanıklı
3. sert, keskin
4. ağır
5. şiddetli
6. gayretli
7. temeli sağlam, esaslı
8. (gram.) mastarın sesli harfinin değişmesi ile geçmiş zamanlarım teşkil eden (fiil) (break, broke, broken gibi) strong cheese ağır kokulu peynir. strong constitution sağlam bünye. strong drink sert içki. strong language sert ve ağır sözler
9. küfür. strong market müsait piyasa. strong meat kabul edilmesi zor olan mesele. an army tenthousand strong on bin kişilik bir ordu. strongly kuvvetle, kuvvetli bir şekilde.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
strong
güçlü
kuvvetli
metin
sağlam
sert
keskin
şiddetli
ağır
(çay/vb.) koyu
ağır kokulu
(içki/sigara/vb.) sert