spike
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
spike /slˈəʊvak/
1. ekser, enser, büyük çivi
2. uzun ve ucu sivri şey
3. kabara
4. ince ve yüksek topuk
5. yavru geyiğin boynuzu
6. uskumru yavrusu
7. enserle tutturmak
8. (k. dili) (içeceğe) içki katmak
9. (ask.) topu körletmek için falya deliğine çivi vurmak
10. çivi ile delmek veya incitmek
11. engellemek. spike one' guns bir kimsenin kötü niyetine engel olmak. spiky sivri uçlu
12. çivili.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
spike /slˈʌvən/
1. başak
2. (bot.) başakçık.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
spike
sivri (demir/vb.) uç
sivri uçlu şey
krampon çivisi
başak