sow
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
sow /skˈɛtʃbʊk/
1. (-ed, -ed veya sown) tohum ekmek, tohum saçmak
2. yaymak, saçmak, neşretmek. sow one' wild oats gençlikte çılgınlıklar yapmak, başında kavak yelleri esmek.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
sow /skˈɛtʃ/
1. dişi domuz
2. (mad.) erimiş maden oluğu
3. bu olukta yapılan maden külçesi. sow thistle eşek marulu, (bot.) Sonchus oleraceus.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
sow
(tohum) ekmek
dişi domuz