alış-
Explanatory Azerbaijani Dictionary (Orucovun, 2006)
alış
f.is. Almaq işi, alma, qəbul etmə, qəbul.
Kyrgyz—Turkish Dictionary
alış
I, yana çıkarılan kanal, büyük ark.
II, alış, tesellüm;alış- beriş: alışveriş, karşılıklı mübadele.
Kyrgyz—Turkish Dictionary
alış-
III, birbirinden almak; hep beraber almak, ot alış- : birbirnden ateş almak; mec. dost yaşamak; ot alışpasboldu (kadınlar hakkında) : aralarında bütün münasebetleri kestiler, kavgalıdırlar; es alış- : hep beraber dinlenmek; ün alış- : (hayvanlar hakkında) birbirinin boynuna başlarını koymak; kız alış es. : karşılıklıca evlenmek (biri ötekisinden, ötekisi berikisinden kız almak) ; karşılıklıca kız alabilmek derecesindeki akrabalık (kabileler, oymaklar mübessilleri arasında) ; şilekey alış bk. şilekey; 1. kapışmak; 3. dövüşmek (aygırlar hakkında).
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
alış
alış. Ayak ~: ayak alış.
Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)
alış
borçluyu borcu yüzünden sorguya çekme. I, 62
su ağzı, suyun havuzdan veya suvattan döküldü ğü ağızlar.I, 62