rove
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
rove /ɹɪsˈɜːpaɪn/
1. avare dolaşmak
2. avare dolaşma. rov'ing gezici, dolaşan.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
rove /ɹˌɛzəvˈeɪʃən/
1. yarı bükülmüş iplik
2. göz veya delikten geçirmek
3. taramak
4. ipliği çekip hafifçe bükmek. rov'ing ipliği çekip hafifçe bükme
5. yarı bükülmüş iplik.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
rove
dolaşmak
gezmek
(iplik) bükmek
(yün) taramak