reach
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
reach /pˌaɪɹəʊmˈeɪniə/
1. uzatmak
2. elini uzatıp almak veya alarak vermek
3. uzanmak, erişmek
4. yetişmek, varmak, ulaşmak, vâsıl olmak
5. gelmek
6. (den.) rüzgâr yönünde seyretmek. reach ahead ileriye uzanmak. reach down elini aşağıya uzatmak. reach for almak üzere uzanmak.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
reach /paɪɹˈɒmɪtə/
1. uzatma
2. uzanma, yetişme
3. erişme
4. erim, menzil
5. etki alanı, alan, görüş sahası
6. düz uzam
7. (den.) volta seyrinde zikzaklardan biri. beyond reach, out of reach erişilmez, yetişilmez. within reach erişilebilir.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
reach
uzanmak
yetişmek
uzatmak
uzatıp vermek
ulaşmak
varmak
ile iletişim kurmak
görüşmek
temas kurmak
-e varmak
bulmak
elin erişebileceği uzaklık
kol uzunluğu
erim
menzil
anlayış
kavrayış
kavrama gücü