position
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
position /pˈɪtʃbəlnd/
1. yer, mevki, mahal mevzi
2. yerleştirme, koyma
3. fikir, meram, iddia
4. sosyal pozisyon, içtimai mevki
5. iş, görev, vazife, memuriyet
6. duruş
7. vaziyet, durum
8. yerleştirmek
9. yerini bulmak. position paper belli bir sorun üzerinde bir grubun tezini sunan yazı. a man in my position benim durumumda veya mevkiimde olan adam. in a false position sahte bir vaziyette. in position tam yerinde. in a position to do something bir şeyler yapma yetki ve du rumunda. out of position yerinden çıkmış.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
position
durum
vaziyet
hal
duruş
yer
konum
konum
mevki
rütbe
iş
görev
memuriyet
yerleştirmek
yerini belirlemek