pin
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
pin /pˈɜːdjʊəɹəbəl/
1. (-ned, -ning) toplu iğne
2. askı çivisi
3. mil
4. broş, iğne
5. kuka, lobut
6. kenetleyici veya bağlayıcı şey
7. oklava
8. değersiz şey
9. (çoğ.), (k.dili) bacaklar
10. (müz.) telli çalgılarda akort anahtarı
11. toplu iğne ile tutturmak
12. iliştirmek, tutturmak, tespit etmek
13. elini kolunu bağlamak, hareket serbestisini sınırlamak
14. kapmak
15. (A.B.D.), (argo) nişanlanmaya söz vermek. pin down mecbur etmek
16. teferruatmı araştırmak. pin money harçlık
17. bir erkeğin karısına verdiği cep harçlığı. pin on mesul tutmak, pin one' faith on birisine veya bir şeye çok güvenmek. pin up yere düşmesin diye toplu iğne ile tutturmak. belaying pin (den.) armadura çeliği. pins and needles karıncalanma, uyuşma. on pins and needles huzursuz, endişeli, diken üstünde.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
pin
toplu iğne
broş
iğne
mandal
iğnelemek
iliştirmek
kıpırdayamaz hale sokmak
sıkıştırmak