kıyıl
Kyrgyz—Turkish Dictionary
kıyıl-
ı, 1. kıyılmak, ufak-ufak doğralmak; 2. çarpık kesilmek, iğrilmiş olmak; kıyılğan kaş = = kıyğaç kaş (bk. kıyğaç); 3. direnmek, muvafakat etmek; kıyılıp turup berdi: istemiyerek epey direndikten sonra verdi.
ıı, kenarları bir şey tutulmuş olmak; kunduz menen kıyıl-: susamuru derisile süslenmiş olmak; şımdın eki canı kök menen kıyılğan: pantalonun iki yanı geniş mavi şeritle süslenmiştir.
ııı, pas. kıy- ıv’ten; nike kıyıldı: nikâh kıyıldı.