kıyak

Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)

kıyak

с. сөйл. 1) кеше үтерүче, залим; 2) яхшы, өстен булган

Kyrgyz—Turkish Dictionary

kıyak

ı: kara kıyak, kızıl kıyak: ot isimleridir.


ıı, keman; orus kıyak yahut kağaz kıyak: armonika, akkordiyon; ooz kıyak (yahut sâde kıyak): ağız armonikası; kıl kıyak (yahut sâde kıyak): keman.


ııı, göğüse giyilen zırh, cebe.

Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)

kıyak

et suyu yağı, tereyağı, kaymak, III, 32 bkz> kanak, kayak, konak

Last searches:

• yigirma,
• payom,
• yaz,
• barsız,
• tusli,
• hovurli,
• ımıla,
• yayvan,
• borclu,
• soal,
• kaygık,
• zahil,
• öjer,
• yalñu,
• tanglay,
• tarkat,
• bılç,
• galoid,
• zevkli,
• öndər,
• kiritmək,
• kıyak