kın
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
kın
и. кын
Pure Turkish to Turkish (Kuleli)
kın
1. Çetin
2. Ciddi (Durum
3. Elverişsiz
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
kın
Türkiye Türkçesi: kın
Azerbaycan Türkçesi: gın
Başkurt Türkçesi: kın
Kazak Türkçesi: kın
Kırgız Türkçesi: kın
Özbek Türkçesi: kın
Tatar Türkçesi: kın
Türkmen Türkçesi: gīn
Uygur Türkçesi: kın
Rusça: nojnı
Kyrgyz—Turkish Dictionary
kın
kın; bolot kılıç kında catpayt ats. çelik kılıç kında yatmaz.
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
kın
kabuğu soyulmamış mısır koçanı; kın, kılıf.
kılıf, mahfaza, kın. Kılıç ~: kılıç kını, kamamı ~ından çığardım: kamamı mahfazasından çıkardım.
Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)
kın
kın, bıçak ve kılıç kını, kılıf·I, 183, 339, 359, 397; II, 246; l1l, 140