köt
Kyrgyz—Turkish Dictionary
köt
1. avm. kıç, geri kısım; koy kötünö saldı folk. : koyun gütmeye icbar etti; kötünön: onun peşinden, arkasıra; kötümön kele atat: peşimden geliyor (şimdi gelir) ; 2. göt, mak’at; közüm körbösö, kötümdü börü cesin ats. : isterse kıçımı kurt yesin, gözüm görmezse zarar yok (kaygısız adam söylüyor) ; köt kıs- : yelkenleri indirmek, sükûnet bulmak; kötöñdü kıs! ; rahat otur! sus! ; kötü kıska: (götü kısa) hiç bir türlü kesin karar vermiyen kimse; kötünö kıspayt: on paralık kıymet vermiyor; kötünö ketençiktey baştadı: kıçın- kıçın gitmeye başladı; 3. tenasül aygıtları (erkeğin ve kadının) ; 4. kuvvet, kudret, cesaret, becerik; köttü sağa kim berdi? : sana bu cür’ et nereden geldi? bu hakkı nereden aldın? ; kötü kança! : cür’et edemez! nasıl cür’ et eder! ; kuday kulum dese, bayğambar ümbötüm debey, kötü kança! ats. Tanrı kulum derse, peygamber ümmetim değil demeye nasıl cesaret eder? ; kötü çak, yahut kötü çaktuu: daha toydur, eli kısadır, gücü yetmez; 5. kötü boş: karamuk (bitki) .
Sakha—English Dictionary (Straughn, 2006)
köt-
v. to fly; kötör-süürer n. animals, animal kingdom, Animalia
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
köt
göt, kıç, arka. Atnı ~üne mindirdi: atın arkasına bindirdi, ~ü betine biterik (kızgınlık ifadesi): götü yüzüne bitesice! Uşkoknu ~ ağaçı: silahın dipçiği.
Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)
köt
göt, arka· I, 321