kuvut
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
kuvut
kavrulmuş tahılın öğütülmesiyle elde edilen un, kavut. ~ aşap caşaybız: kavut yiyerek geçiniyoruz, buday ~: buğday kavutu, nartüh ~: mısır kavutu, ~ cummak: kavut yumağı, avzuñda ~ cummağıñmı bardı: ağzında kavut yumağı mı var (d), katı aşlık cetginçi kara ~ aş bolur: ekin olgunlaşana kadar kara kavut (kara arpa kavutu) aş olur (as).