kallay
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
kallay
nasıl, ne biçim, ne şekil, her çeşit, her nasılsa, ne. ~ çepken aldıñ: nasıl bir entari aldın, ~ bir: ne kadar, ~adamsa sen: ne biçim adamsın sen, ~ biriñ bar ese allay bir keltir, ~ bir işçi işleydi: ne kadar işçi çalışıyor, ol ~ adamdı: o ne biçim adam, ~ eteribizni bilmeybiz: ne çeşit yapacağımızı bilmiyoruz, kumaçnı ~ın da tabarıksa: kumaşın her çeşidini bulacaksın, ~ da bolsun cañız bolsun: nasıl olursa olsun, yeterki olsun, ~ ese da bir cañılıç iş etgendi: her nasılsa yanlış bir iş yapmış, sen ~la etese: sen neler yapıyorsun, biz ~lanı körgenbiz: biz neleri gördük.