ket
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
ket
и. комачау, киртә ◊ ket vurmak тоткарлау
Uzbek—English Dictionary (Dirks, 2005)
ket
backside, behind, back; tail, end (point), the far end (of), the far side (of). ~da qol- to be left behind, to fall behind. bolalarim, ~imda qolinglar expression meaning "Live long (after I am gone)." ish ~ga (~idan kul- to laugh at someone beind their back. oldidan kelsa tishlaydi, ~idan kelsa tepadi said of an extremely bad-tempered or belligerent person. ~iga to/on back of; behind, after. ~ida on back of; on the far side of. ~idan after, following; behind.ketir- coll.s. keltir-.
Kyrgyz—Turkish Dictionary
ket-
I, 1. gitmek, uzaklaşmak, kayda ketti? : nereye getti? : 2. vaki olmak, husule gelmek; senden bir balalık iş ketiptir: çocukça bir iş yaptın, haltettin; 3. (bu fiil sık-sık yardımcı fiil gibi kullanılır (karş. kal-II); ötüp ket-: yanından geçmek, geçip gitmek; cürüp ket-: hareket etmek, yola çıkmak; közünö kelip ketti: aklına geldi, (görem) hafızasının önünden geçti, (zihnen) göz önünde peyda oldu; men canında turğanımda cığılıp ketti: ben yanında iken düşüverdi; al menin közümçö bir ayak kımızdı tınbastan içip ketti: benim gözümün önünde bir çanak kımızı nefes almadan içiverdi; bir litre kımızı içip ketçi, köröyün: bir litre kımızı içsene, göreyim seni; maksatına cepte ölü ketti: maksadına ermeden ölüverdi; uyku kelip ketti: uyku bastı.
Kyrgyz—Turkish Dictionary
ket
II, kenarını kırmak, kenarını diş-diş eylemek, çentiklemek; baltanı ketip koyuptur: baltayı diş, diş etmiş; kentti ketip ce; şekeri dişliyerek ye; tişimdi ketip aldım:dişimin kenarını kırdım.
Explanatory Turkmen Dictionary (Kyýasowa, 2016)
ket
at, gepl. d. Üstünde ýatmak üçinýasalýan uly agaç desga, enjam.
Sakha—English Dictionary (Straughn, 2006)
ket-
v. to wear, put on; to clothe
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
ket
1. Git. ~ allımdan: git önümden, kayrı keterik esen ~: nereye gideceksen git; 2. Hadi, yok be, hadi canım! - Ket, ket! Aldama! → Hadi, hadi! Atma!