kerege
Kyrgyz—Turkish Dictionary
kerege
keçe evin duvarını teşkil eden ağaç kafes; keregenin başı: keregenin üst kısmı; keregenin ayağı: keregenin alt kısmı; karegenin göğü: keregenin değneklerinin kesiştiği ve onların topçu (bk. topçu II) vasıtasiyle birleştirildiği mahal; kerege çalgıç: kerege ile turduk(bk.)arasından keregenin üst kısmından geçen şerit; kerege cay-: kerege yaymak; kerege gazeta (söylenişte kezit ):duvar gazetesi; karegege butuñdu artpağın folk. : keregaye bacaklarını dayama; mec. terbiyesizlik etme; vaziyetini unutma; kerege sakal: kaba sakal.