karışmak
Turkish to Pure Turkish Dictionary (Kuleli, 2013)
karışmak
[Köken: Yerel] (bir şeyle) Aralaşmak, Karışmak
[Köken: Anlam kayması] (düzensiz olmak) Çatışmak, Tozamak, Saçılmak
[Köken: Yerel] (müdahale etmek) Aralaşmak
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
karışmak
ф. 1) буталу, катышу; 2) югалу, юкка чыгу; 3) үзгәрү
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
karışmak
Türkiye Türkçesi: karışmak
Azerbaycan Türkçesi: garışmag müdãⱨilä etmäk
Başkurt Türkçesi: katnaşıv tığılıv kısılıv
Kazak Türkçesi: katısuv aralasuv
Kırgız Türkçesi: kiyligişṻ
Özbek Türkçesi: kàrişmàk àräläşmàk
Tatar Türkçesi: katnaşu tığılu kısılu
Türkmen Türkçesi: gãrışmak goşulmak
Uygur Türkçesi: arilaşmak
Rusça: vmeşivat's'a
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
karışmak
Türkiye Türkçesi: karışmak
Azerbaycan Türkçesi: garışmag
Başkurt Türkçesi: katışıv katnaşıv
Kazak Türkçesi: aralasuv
Kırgız Türkçesi: aralaşū
Özbek Türkçesi: kàrişmàk àrälàşmàk
Tatar Türkçesi: katışu katnaşu
Türkmen Türkçesi: gãrışmak
Uygur Türkçesi: arilaşmak
Rusça: smeşat's'a
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
karışmak
Türkiye Türkçesi: karışmak
Azerbaycan Türkçesi: garışmag
Başkurt Türkçesi: tärtiphiⱬläniv
Kazak Türkçesi: şatasuv
Kırgız Türkçesi: çataşū
Özbek Türkçesi: tozimàk tozğamàk sàçilmàk
Tatar Türkçesi: tärtipsizlänü
Türkmen Türkçesi: gãrışmak bulaşmak
Uygur Türkçesi: cugalmak
Rusça: zaputat's'a
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
karışmak
kenetlenmek, kaskatı kesilmek, sıpsıkı yapışmak. Koyan avruvu tutğan adamnı tişleri karışıp turadı: sara nöbeti tutan hastanın dişleri kenetlenip duruyor, suvukdan cayakları karışhandı: soğuktan yanakları kenetlenmiş, açı ayazda butlarım kollarım karışdıla: şiddetli rüzgârda bacaklarım ellerim kaskatı kesildiler, kolları anı beline karışıp kalğandı: elleri onun beline kenetlenivermiş, sabiyçik kolçuğu bıla anasını etegine karışıp baradı: çocuk eli ile annesinin eteğine yapışıp gidiyor.
Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)
karışmak
karışmak; kamaşmak; karşılanmak; karşı koymak I, 367;II, 95, 97, 98;III, 11