kanık
Kyrgyz—Turkish Dictionary
kanık
I, 1. tatmin edilmiş: kanmış; 2. alışık; işi kavramış; işten anlıyan; arkıberki işke kanık bolup kalğan: her türlü işlere alışmış artık; uuruğa kanık yahut kanık uuru: hırsızlığı kendine meslek edinen hırsız; sabıkalı.
Kyrgyz—Turkish Dictionary
kanık-
II, alışmak; közü katka kanıkkan: gözü yazıya alışmış, çabuk okuyabiliyor.
III, kin beslemek; ateş püskürmek.
Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)
kanık
kanmış, kanık; sevinç· I, 46 bkz> kahıg