kalıp
Turkish to Pure Turkish Dictionary (Kuleli, 2013)
kalıp
[Köken: Arapça] Ülgü, Gip
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
kalıp
и. 1) калып, форма, үрнәк; 2) аяк киеме калыбы; 3) кисәк; iki kalıp sabun ике кисәк сабын; 4) кыяфәт, килбәт, күренеш □ kalıp kıyafet тышкы күренеш ◊ kalıbını basmak раслау
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
kalıp
Türkiye Türkçesi: kalıp
Azerbaycan Türkçesi: ģälib
Başkurt Türkçesi: kalıp forma
Kazak Türkçesi: kalıp ülgi
Kırgız Türkçesi: kalıp ülgü
Özbek Türkçesi: kàlib
Tatar Türkçesi: kalıp forma
Türkmen Türkçesi: gãlīp
Uygur Türkçesi: ḳelip
Rusça: şablon
Kyrgyz—Turkish Dictionary
kalıp
1. şekil; model; kalıp; kalıp taş: taştan (kurşun dökmek için) model; kalıpka sal- : kalıba dökmek; kalıba gelmek; şekil vermek; bir kalıpta: değişiksiz; ayni vaziyette, kalıbındağı boydon koldonulbayt: safi halinde kullanılmıyor; kalıbına keltirüü: iptidaî şekline getirme; eski şeklini diriltme: restauration; 2. yalnız bir tarafında nakışlar bulunan madenî zıynet.