inside
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
inside /ˌɪndɪtˈɜːmɪnət/
1. (edat) içeride, içeriye
2. (edat) içerisine, içerisinde.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
inside /ˌɪndɪtˌɜːmɪnˈeɪʃən/
1. iç, iç taraf, dahil
2. iç yüz
3. içteki, dahili. inside in formation içeriden sızan haberler. have the inside track yarış alanının en iç ve dolayısıyle en kısa kısmına yakın olmak
4. daha elverişli mevkide olmak. inside out ters yüz. insider içerideki kimse, iç yüzünü bilen kimse. insides karın ile bağırsaklar, iç organlar, iç kısımlar.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
inside
iç
iç kısım
ç
mide
iç
içteki
iç
gizli
içerde
içeriye
kodeste
içerde
içerisine
içerisinde
içine
içinde