hucu
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
hucu
terkedilmiş, geride bırakılmış, ıssız, izi silinmiş, sahipsiz; (argo) kahrolası, felaket, berbat. ~ kalmak: sahipsiz kalmak, Malı mülkü ~ kalğandı: malı mülkü sahipsiz kaldı, ~ kallık, boş kallık! Issız ve boş kalasıca! (beddua), bu koñur iynek anı ~ edi: bu kahverengi inek onun geride bıraktığı idi, mekâmları ~ boldula da kaldıla: evi barkı ıssız sahipsiz kaldı; ~ oynadık, ne? Felaket oynadık değil mi? Meni hora baytalım bir de ~ çabadı: benim cins kısrağım felaket koşuyor, ~ cañur bir tohtamadı: berbat yağmur bir durmadı, bu ~ avruvdan kutulalmadım: bu kahrolası hastalıktan kurtulamadım.