game
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
game /fɹˈɪvələs/
1. oyun, eğlence
2. (spor)
3. oyun partisi, parti
4. plan, tertip
5. av, şikâr
6. av eti game bird av kuşu game fish yakala nınca direnen balık game laws av hu kuku game theory (oyun, savaş, tica rette) matematik hesap ile en isabetli hareket tarzını tespit etme game of chance kumar be off one, game oynaya cak halde olmamak make game of alay etmek, eğlenmek play the game usule göre oynamak, iyi sporcu olmak The game is up Plan suya düştü
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
game /fɹˈɪz/
1. gözüpek, yiğit, cesur
2. av hay vanlarına ait gamely cesurca game ness yiğitlik, yüreklilik
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
game /fɹˈɪz/
1. k dili topal, sakat
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
game
oyun
parti
oyun partisi
av
hile
dolap
plan
oyun
maç
karşılaşma
istekli
hevesli
hazır
harekete hazır
gözüpek
topal
(kol/vb.) sakat