fee
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
fee /fˌasɪlˌɪsdɪsˌɛnsuːsˈavənˌəʊ/
1. ücret
2. duhuliye, giriş ücreti
3. tımar, zeamet
4. doktor ücreti, vizite
5. ücret vermek
6. ücretle tutmak. fee simple (huk.) mülk, hususi bir varisler sınıfına munhasır olmayan mülk, şartsız veraset. hold in fee (huk.) mülken mutasarrıf olmak, mülke tam sahip olmak. retaining fee avukata peşin olarak ödenen ücret.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
fee
ücret
vergin
vizite
giriş vergini