exact
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
exact /ˈɜːɹaɪn/
1. cebren almak
2. mecbur tutmak, icbar etmek
3. talep etmek
4. (huk.) (birisini) mahkemeye celbetmek. exacting titiz, çok kuvvet ve enerji sarfettiren
5. her şeyin harfiyen yapılmasını isteyen.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
exact /ˈɜːɹɪŋ/
1. tam, doğru, tamam
2. kati, kesin
3. tamamen doğru
4. pek ince. exactscience matematik gibi kesin sonuçlar elde edilebilen bilim, pozitif ilim.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
exact
istemek ve zorla almak
tehditle almak
zorla elde etmek
tam
kesin
doğru
kati
titiz
dikkatli