evil
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
evil /ˈɛɹɪvˌan/
1. günahkar, fena, kötü, kem
2. keder verici
3. günah, şer, fenalık, kötülük, zarar, bela, dert. evildoer kötülük eden kimse, şerir, günahkar kimse, suçlu kimse. evil eye kem göz, nazar değdiren bakış. evil-minded fenalık düşünen, kötü niyetli. speak evil of hakkında kötü söylemek, yermek, zemmetmek. the Evil One Şeytan, İblis. the lesser of two evils ehvenişer, iki kötü ihtimalden nispeten az kötü olanı. evilly şeytanca, kötülük düşünerek, günahkârane.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
evil
fena
kötü
yaman
kem
zararlı
kötü
uğursuz
aksi
fenalık
kötülük
zarar
kaza
bela
felaket