distance

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

distance /dɪskəntˌɪnjuːˌansiːˈeɪʃən/

1. mesafe, uzaklık, ara, menzil
2. müddet, fasıla
3. aralık
4. (güz) (san) buut, perspektif
5. geride bırakmak. a good distance off epeyce uzakta. at a distance uzakta, uzak bir yerde
6. belirli bir mesafede. from a distance uzaktan. keep one's distance haddini bilmek, sokulmamak, 1üzumlu olan mesafeyi muhafaza etmek. middle distance orta buutta. within striking distance vurulabilecek mesafede.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

distance

mesafe
uzaklık
soğukluk
mesafe

Last searches:

• penetrate,
• inclination,
• sormaq,
• nimçə,
• qirg’in,
• shamiyon,
• place,
• religion,
• deyin,
• saa,
• uchrashmaq,
• blöf,
• agtalyk,
• zäk,
• kumğan,
• quyun,
• artık,
• köllendirmek,
• çägelik,
• susluq,
• bıyılkı,
• distance