die
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
die /dɪstɹˈɔɪə/
1. (çoğ.) dies) kalıp, lokma, sikke damgası. straight as a die dümdüz.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
die /dɪstɹˈɔɪ/
1. ), (çoğ.) dice) zar, oyun zarı
2. talih, şans. The die is cast. Ok yaydan çıktı iş işten geçti.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
die /dˈɛstɪtjˌuːt/
1. (died, dying)ölmek, vefat etmek
2. ölecek gibi olmak
3. sıkılmak, (informal) patlamak
4. helâk olmak
5. mahvolmak
6. yok olmak
7. bayılmak
8. ecel teri dökmek
9. (k.dili.) çok fazla arzu etmek. die a glorious death şerefli bir şekilde ölmek. die away yavaş yavaş kesilmek, tedricen ortadan kalkmak. die back (bitki) tepeden köke doğru kurumak. die off birer birer ölüp tükenmek. die out yok olmak
10. azalıp tükenmek. die by violence suikast neticesinde ölmek, öldürülmek. die from wounds Yaralanarak ölmek. die in harness vazife başında ölmek. Never say die Davandan asla vazgeçme.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
die
ölmek
sona ermek
bitmek
ölmek
metal kalıp
oyun zarı
Sakha—English Dictionary (Straughn, 2006)
die-
v. to say