dense

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

dense /dˈɛfɪnət/

1. sık, ağır, koyu, kesif, kalın, kalabalık
2. kalın kafalı, ahmak
3. (fiz.) kırılma kuvveti çok olan (mercekcamı)
4. şeffaf olma
5. kesif densely kesif bir surette.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

dense

sıkışık
kalabalık
yoğun
(sis/duman/vb.) yoğun
koyu
(orman) sık
aptal
kalın kafalı

Last searches:

• némis,
• pariy,
• uulun,
• yarmaklanmak,
• onlooker,
• yorulmaq,
• gagalamoq,
• trubka,
• lezzetlenmek,
• nüfuzlu,
• şığımaq,
• suvsamak,
• Sonuç,
• Müstesna,
• Uğunmaq,
• andırma,
• artıklık,
• camp,
• mupti,
• bölüüçü,
• Somut,
• dense