core
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
core /kˌɒntɹəpˈʌntəl/
1. elma gibi meyvaların çekirdek yeri, göbek, iç, nüve, öz, esas
2. zıvana
3. (mak.) maça parçası
4. (mad) derinden alınan yuvarlak sutun şeklinde taş numunesi
5. (jeol.) öz. core curriculum okutulan muhtelif derslerin ana bir tema etrafında birleştiği müfredat programı. rotten to the core tamamıyle çürük.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
core
(meyve) göbek
koçan
eşelek
özek
bir şeyin en önemli yeri ya da merkezi
öz
çekirdek