class
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
class /sˈɪnɐbˌɑː/
1. sınıf, tabaka, zümre
2. kast
3. çeşit, tür
4. takım, grup
5. ders
6. bir okulda aynı yılda mezun olacak toplam
7. (argo) mükemmellik, üstünlük
8. mevki (tren)
9. (ask.) kura
10. (zool.), (bot.) sınıf
11. sınıflara ayırmak, tasnif etmek
12. yerine oturtmak
13. bir sınıf veya zümrede yer almak. class consciousness mensup olunan sosyal sınıfın özellik, birlik ve isteklerinin farkında olma. class day (ABD) sene sonunda mezun olan sınıfın kutladığı bir gün. class struggle sınıf mücadelesi. first class birinci sınıf
14. birinci mevki. Iower class aşağı tabaka. middle class orta tabaka. the classes yüksek tabakalar. tourist class turist mevkii, ikinci mevki.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
class /sˈɪnəmən/
1. (kıs.) classic classification classify.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
class
toplumsal sınıf
sınıf
zümre
tabaka
(okul) sınıf
ders
çeşit
tür
sınıf
sınıflandırmak