carı
Kyrgyz—Turkish Dictionary
carı
ı, töş carı bk. töş.
Kyrgyz—Turkish Dictionary
carı-
ıı, haliden memnun olmak; gereği gibi tatmin edilmek (daha fazla menfi şekilde kullanılmaktadır); al tamakka carıbagan: (eskiden) adamakıllı yiyecek görmemişti; er carıbagan nerse: değersiz nesne; boş; ufak tefek.
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
carı
1. tüyleri kazınmış deri, tabaklanmamış tüysüz deri. ~ kapçık: tüysüz tuluk, tuluk, ~ elek: deri elek. 2. yana, tarafa, tarafına, doğru. Bir ~: bir yana, bir tarafa, turnalaça kış bir ~ köçe, caz bir ~ köçe aylanabız: turnalar gibi kışın bir tarafa, yazın bir tarafa göç ederek dolaşıyoruz, Teberdi ~ barabız: Teberdi tarafına gidiyoruz, söznü cüz ~ sürürge boladı: lafı yüz tarafa çevirmek mümkün, uzak ~ keterikbiz: uzaklara doğru gideceğiz.