candama
Kyrgyz—Turkish Dictionary
candama
1. yanda bulunan nesne; yandaki; teğit( temas eden) ; süylömdün candama müçölörü gram. : cümlenin tali ( ikinci derecedeki) üyeleri; 2. (kuşakta) üzerinde bıçak taşınan kayış; 3. yol arkadaşı.
Last searches:
- maliýe,
- binaen,
- yan,
- condolence,
- galtaşmak,
- kıyınçılık,
- mürəttib,
- kemçiliksiz,
- caw,
- tenbel,
- harakat,
- bless,
- toşap,
- tigmek,
- İmtizac,
- çuňalyş,
- democracy,
- Kanıksamak,
- melum,
- dolaşdırılma,
- oşoğon,
- candama