cakın

Kyrgyz—Turkish Dictionary

cakın

1. yakın (zarf olarak) ; yakın; üygö cakın kaldı: eve artık yakın kaldı; cakın cerde: yakında; cakın kalıptır, bügün- erteñden kelet: az kaldı, bugün yarın gelir; cakın kaldık: bize artık yakındır; biz artık yaklaştık; cakında kelet: yakında (yakın bir zamanda, şu günlerde) gelecek; 2. hısım, akraba, dost, ahbap; cakıñ talaşsa, catka cem ats. : akraba olanlar kavga ederlerse yabancılara yem olurlar.

Last searches:

• tuslash,
• össö,
• aylantkıç,
• çabramak,
• Kanaat,
• atanlanmak,
• kaçık,
• elýeterli,
• balak,
• dalla,
• rapparaso,
• Acılaşmak,
• taber,
• kardeş,
• okaýjy,
• deice,
• taralmak,
• təqaüd,
• höltüldeme,
• torquate,
• totuk,
• cakın