shock
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
shock /sˈɛkɹɪtˌɪn/
1. sarsmak
2. şiddetle çarpmak
3. nefret veya korku vermek
4. iğrendirmek, müteessir etmek
5. elektrik akımına çaptırmak
6. sadme, darbe, vuruş
7. sarsma, sarsıntı
8. (tıb.) şok
9. inme
10. elektrik çarpması
11. şiddetli etki. shock absorber (mak.) (oto.) amortisör, tampon. shock therapy (tıb.) şok tedavisi. shock troops hücum taburu. shock wave (fiz.) vuruş dalgası. be shocked şaşakalmak, donakalmak
12. utanmak
13. aşırı derecede üzulmek, çok acımak.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
shock /sɪkɹˈiːʃən/
1. başak demetleri kümesi dokurcun
2. başak demetlerini küme haline getirmek.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
shock /sɪkɹˈiːt/
1. taranmamış kabarık saç, kıtık gibi saç. shock'headed sık ve kabarık saçlı, saçları fırça gibi.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
shock
tahıl balyaları
demet yığını
gür ve karmakarışık saç
darbe
vuruş
çarpma
sarsma
sarsıntı
çıngı çarpması
şok
çok sarsmak
çok şaşırtmak
şok etmek
sarsmak
şiddetle çarpmak