cada
Kyrgyz—Turkish Dictionary
cada-
1. nefret etmek; iğrenmek; men senden cadadım: ben senden bıktım; kütö kütö cadadı: bekleye bekleye bıktı; it cadasa – üröt, kişi cadasa külöt ats. : köpeğin canı sıkılırsa havlıyor,insanın canı sıkılırsa gülüyor; 2. istidatsız, aciz olduğu anlaşılmak; dermansız düşmek; cada kalsa yahut cadap kalsa yahut cadaganda 1) bu daha bir şey değil; yalnız bu ise, ehmmiyetiz bir şey oludu; 2) eğer iş o yola dökülürse.
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
cada
(malk.) iyi kalpli, iyi huylu, merhametli. ~ caş: iyi kalpli genç.