buu
Kyrgyz—Turkish Dictionary
buu-
I, 1. buğu, buhar; 2. (herhangi bir şeyi kaplamak için) maden mahlûlü; bul altın emes, altındın buusu : bu altın değil, yaldızdır; altındın buusuna karmagan : altın mahlûlü ile yaldızlanmış.
II, boğmak; bağlamak, sağlam bağlayıp pekitmek; kaptın oozun buu- : çuvalın ağzını bağlamak.
Sakha—English Dictionary (Straughn, 2006)
buu
ono. Wheeze!; buu gın- v. to wheeze
Last searches:
- elvermek,
- girəcək,
- Gül,
- taslamak,
- Karağı,
- arkav,
- bukagu,
- demeanor,
- kıyra,
- uruglanmak,
- ÖR,
- organ,
- kalbur,
- novatorluq,
- Dellekhana,
- yaltaqlanma,
- əkinçilik,
- conge,
- körsetküch,
- sıva,
- küçük,
- buu