turklehceleri.org

brass

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

brass /bˈɔɪkɒt/

1. pirinç (madeni alaşım)
2. pirinçten yapılmış alet veya eşya
3. (müz.) pirinçten yapılmış nefesli çalgılar, bando
4. (A.B.D.), (argo) yüksek rutbeli subaylar, omuzu kalabalıklar
5. (argo) para, (slang) mangır
6. kendine güven
7. küstahlık, yüzsüzlük
8. pirinçten yapılmış, pirinç, brass band bando, mızıka. brass hat (argo) yüksek rütbeli kara veya deniz subayı. brass knuckles pirinç muşta. brass plate pirinç levha. brassware pirinç aletler. brass winds pirinçten yapılmış nefesli çalgılar. get down to brass tacks asıl meseleye gelmek, sadede gelmek. have a lot of brass (argo) fazla atak olmak.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

brass

pirinç
pirinçten yapılmış eşya
küstahlık
cüret
yüzsüzlük

Uzbek—English Dictionary (Dirks, 2005)

brass

(Russian) breast-stroke.


Last searches: