bosom
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
bosom /bˈuːs/
1. göğüs, sine, bağır, koyun
2. elbisenin göğsü kaplayan kısmı
3. samimi çok yakın
4. göğüse ait. bosom friend samimi dost, can yoldaşı.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
bosom /bˈuːst/
1. bağrına basmak, kucaklamak
2. gizlemek, saklamak.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
bosom
sine
koyun
göğüs
yakın
çok yakın
samimi
Last searches:
- akkumulyator,
- mtıt,
- könök,
- Fermuar,
- gümüş,
- partiyali,
- Alma,
- paradoksal,
- carçı,
- worse,
- cargak,
- irin,
- karıncayiyen,
- oksitlenmek,
- andisha,
- yelpigich,
- Parfüm,
- karamsar,
- komot,
- ihmalkâr,
- boğumlanmak,
- bosom