bind
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
bind /baɪlˈɪŋɡwəl/
1. bağlamak yerine tespit etmek, raptetmek
2. dondurmak
3. tutmak, menetmek, engel olmak
4. inkıbaz etmek
5. kenarını tutturmak ciltlemek
6. (huk.) senetle bağlamak
7. donmak, tutmak (çimento v.b.)
8. bağlayan şey. bind over veya down (huk.) mali kefaletle bağlamak, senetle bir işi yapmaya mecbur tutmak. bind up sargı ile bağlamak. in a bind çıkmaza girmiş güç durumda.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
bind
bağlamak
yarayı sarmak
ciltlemek
yasa gücü ile zorunlu kılmak
yasal olarak bağlamak
zorunlu bırakmak
biraraya getirmek
birleştirmek
yapıştırmak
yapışmak
tutmak